Steam Cadılar Bayramı İndirimi Bitmeden Satın Alabileceğiniz 20 TL Altındaki Oyunlar

 

Şu anda Steam’de bir “Cadılar Bayramı” etkinliği var ve bu etkinlik sırasında birçok oyunun indirime girdiğini görebiliyoruz. Bu bağlamda 20 Türk Lirası’nın altındaki oyunları listemizde derleyip sizler için en uygun olanı sunmaya hazırlanıyoruz.

 

Fiyatı 20 Türk lirası ve altında olan oyunların yer aldığı bu listede, bu oyunları satın alarak hem kütüphanenizi genişletebilir hem de bu yapımlara şans verebilirsiniz. Aynı şekilde listede oyunların açıklamaları da yer alıyor ve oyunların bu bağlamda nasıl bir yapıya sahip olduğunu öğrenebilirsiniz. Öte yandan oyunun fragmanlarını da aşağıdaki listeye bırakıyoruz ve bu fragmanları izleyerek oyunların nasıl bir sistemle karşımıza çıkacağını anlayabilirsiniz.

 

Steam platformunda bizlere sunulan Cadılar Bayramı etkinliği 2 Kasım’a kadar sürüyor ve etkinlik bu tarihten sonra sona eriyor. Öte yandan bildiğiniz gibi Türk Lirası 20 Kasım’da Steam platformundan kaldırılmaya hazırlanıyor. Bundan sonra dolar cinsinden fiyatlarla rekabet etmeyi bekliyoruz. Dolayısıyla bu indirim etkinliği Türk Lirası kaldırılmadan önceki son etkinlik olup, bu etkinlik kapsamında birçok indirimli oyundan faydalanabilirsiniz ve bunları da kütüphanenize eklemenizde fayda olacağını söyleyebilirim.

 

Şimdi listemize geçelim;

 

Orman

 

 

 

Endnight Games grubunun geliştirip bizlere sunduğu oyun, bizlere tam bir hayatta kalma deneyimi yaşatıyor. Oyunun şu an Steam Cadılar Bayramı indirimi kapsamında 8 Türk lirasına satışa sunulduğunu görebilir ve oynamak için en iyi seçeneklerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Bunun dışında oyunu tek başınıza ya da bir arkadaşınızla birlikte oynayabilir ve eşli bir maceraya atılabilirsiniz.

 

Bildiğiniz üzere oyunda bir yolcu uçağı kazası yaşanıyor ve biz bu kazadan sağ kurtulan tek kişi olarak devreye giriyoruz. Bu kazadan sonra elbette kendimizi bilinmeyen bir bölgede buluyoruz ve burada yamyamların olduğunu görebiliyoruz. Bu bölgede bize sunulan zorluk seviyesi giderek artıyor, karakterimizin her ihtiyacını tam bir hayatta kalma deneyimi yaşayarak karşılamaya çalışıyoruz ve aynı zamanda oyundaki yerimizi almaya başlıyoruz.

 

 

 

Hayatta kalma unsurları ile kaygı unsurlarının birleşiminden oluşan yapımda bir gece-gündüz döngüsü yer alıyor ve bu gece-gündüz döngüsü oyunda gerçekten çok önemli. Çünkü gündüzleri burada daha az yamyam olduğunu deneyimleyebilirsiniz, ancak geceleri bu yamyamlar daha çok ortaya çıkıp sizi korkutabilir ve ayrıca zarar verebilir. Bunun dışında karakterinizin oyundaki her ihtiyacıyla ilgilenmek zorundayız. Onun susuzluğu, yemesi, içmesi ve yaralanmaları ile ilgili her türlü ihtiyacını karşılamanız gerekir.

 

Bunun dışında oyunun hayatta kalma mekaniklerine dahil olup etrafı dilediğiniz gibi keşfedebilirsiniz. Bu tür oyunlarda çevreyi keşfetmenin ve çevreden çeşitli kaynaklar toplamanın çok önemli olduğunu da biliyorsunuz. Topladığınız kaynaklarla kendinize bir üs, bir bölge inşa ediyorsunuz ve bu bölgenin korunmasını sağlayabilirsiniz. Dolayısıyla burada kendinize bir yerleşim yeri kurmanız ve aynı zamanda yamyamlara yani düşmanlara karşı da kendinizi korumanız gerekiyor. Kısaca oyun içerisinde kapsamlı bir deneyim ve uzun soluklu bir oyun akışı sunulduğunu söyleyebiliriz.

 

 

 

Aslında bu özelliklerin dışında bildiğiniz gibi sahip olduğunuz kaynaklarla yeni araçlar üretebilir, kendinizi koruyabileceğiniz ve koruyabileceğiniz araç ve nesnelerle ilerlemeye başlayabilirsiniz. Öte yandan oyunun arka planında bir hikaye yer alıyor ancak bu hikayenin ilginizi çekip çekmemesi tamamen size kalmış. Oyun hikayesiyle ön plana çıkmıyor, sadece hayatta kalma mekanikleriyle daha fazla oyuncuya hitap etmek istiyor.

 

Şu anda oyunun ikinci devamı olan Sons of The Forest ile karşı karşıyayız ve devamında yeni mekanikler, hikaye ve daha fazlasıyla karşılaşabiliriz. Aynı zamanda yeni devam filminde yapay zekanın da yanımızda olduğunu görebiliyoruz, eğer ilk oyunu denemediyseniz ve ikinci oyuna daha sonra başlamak istiyorsanız bu oyuna bir göz atabileceğinizi ve bu oyuna bir göz atabileceğinizi söyleyebilirim. Bir şans ver.

 

Ölmek İçin 7 Gün

 

 

 

The Fun Pimps grubunun biz oyunculara sunduğu çevrimiçi çok oyunculu yapıyla gelen 7 Days to Die, Steam indirimleri kapsamında 9 Türk lirası karşılığında bizlere sunuluyor. Geliştirici gruba göre oyun, 14 milyonun üzerinde satışla büyük bir başarıya imza attı ve bu satış rakamıyla elbette oyundaki gelişmeleri de görebiliyoruz.

 

Hayatta kalma, inşaat, crafting mekanikleri ve daha fazlasıyla ön plana çıkan yapımda bizlere korku odaklı bir deneyim aktarılıyor, diğer yandan kule savunma ve rol yapma unsurlarının da burada yer aldığını görebiliyoruz. Dolayısıyla oyunda gerçekten farklı oyun türlerinin harmanlandığını görebiliyoruz ve burada tam anlamıyla açık bir dünyada yer alabiliyoruz. Oyunun online odaklı bir yapıya sahip olduğundan bahsetmiştik ve bu yapı ile bir yandan savaşabiliyoruz, üretebiliyoruz, çevreyi yağmalayarak çeşitli kaynaklar elde edebiliyoruz, diğer yandan da madencilik yaparak farklı bölgelere ilerleyerek yeni kaynaklar keşfedebiliyoruz.

 

 

 

Bunun dışında oyun bize karakter gelişiminin ön planda olduğu bir yapı kazandırıyor ve bu oyunu dünyanın her yerinden oyuncularla deneyimleyebilirsiniz. Oyunda zombi hayatta kalma türüyle karşılaşabiliyoruz ve burada rol yapma unsurlarının da olduğunu görebiliyoruz.

 

Yukarıdaki oyunda da bahsettiğim gibi 7 Days to Die’da üretim mekanikleri, inşaat mekanikleri ve daha fazlası yer alıyor ve benzer türdeki yapılar bu iki oyunda da bizlere sunuluyor. Elbette 7 Days to Die kendine has yapısıyla geliyor ve bizlere güçlü ortamlar, ilgi çekici atmosferler sunuyor. Oyunda yine topladığımız kaynaklar ile farklı üretim seçenekleriyle karşılaşıyoruz ve burada zırhtan silahlara, araçlardan aletlere kadar birçok şeyi üretebiliyoruz ve bunları üreterek zombilere karşı kendimizi koruyabiliyoruz. Bunun dışında tamir edip tekrar üretim yapabileceğimiz bir tamirciyle de burada karşılaşabiliyoruz.

 

Üretimde zombi temasıyla karşılaşıyoruz, ayrıca inşaat mekanikleri ile kendi üssümüzü de inşa edebiliyoruz. İşte yine yukarıda bahsettiğim oyunda kendi bölgemizi kurup bu bölgeye farklı tuzaklar kurabiliyoruz. Alanı istediğimiz şekilde daha korumalı ve güvenli hale getirmek için etrafa tuzaklar yerleştirebilir, çevredeki çitlere elektrik verebilir, buraya otomatik kuleler ve otomatik kapılar yerleştirebilir ve daha fazlasını kendi alanımızı daha güvenli hale getirebilirsiniz. Dolayısıyla oyunda pek çok seçenek mevcut ve bu seçeneklerle elbette oyundaki yerimizi alabiliyoruz.

 

 

 

Ayrıca bu tür oyunları arkadaşlarınızla oynamanın daha eğlenceli ve keyifli bir deneyimin kapılarını açtığını da biliyorsunuz. Bu nedenle bu oyunu yalnız değil arkadaşlarınızla oynamanızı tavsiye ederim. Oyun tek başınıza oynayabileceğiniz bir yapıya sahip olsa da elbette çevrimiçi modlarla da destekleniyor. Hem çevrimiçi PVP hem de co-op oyun modları ile oyundaki yerinizi alabilirsiniz.

 

Kısaca özetlemek gerekirse keyifli bir hayatta kalma deneyimine adım atmak ve uzun vakit geçirmek istiyorsanız bu oyuna göz atabilir ve deneyebilirsiniz. Yukarıda da belirttiğim gibi 7 Days to Die 9 Türk lirasından satışa sunuluyor ve oyunun 2013 yılında çıktığını söyleyebiliriz. Oyun şu anda “çok olumlu” etiketli bir formda piyasadaki yerini koruyor.

 

The Walking Dead: Telltale Kesin Serisi

 

 

 

The Walking Dead: The Telltale Definitive serisinin bu aktivite kapsamında en çok tavsiye edebileceğim ve önerebileceğim Skybound Games’in sunduğu versiyon olduğunu söyleyebilirim. Bu versiyonda toplam 4 sezon, 400 Days ve The Walking Dead: Michonne paketleri yer alıyor. Final dönemi ayrı bir paket halinde tarafımıza iletilmektedir. Elbette tüm ek paketleri de alarak bu sürümle yeni bir deneyime adım atabilir ve üst düzey bir zombi macera deneyimi yaşayabilirsiniz.

 

Yukarıda listede bahsettiğimiz oyunda zombi ve yamyam temalı yapı daha çok karşımıza çıkıyor ve bu oyun da aynı şekilde zombi temalı ve seçim odaklı bir yapıyla bizlere sunuluyor. The Walking Dead: The Telltale serisinde bildiğiniz üzere seçim mekaniğiyle ön plana çıkan, hikaye odaklı bir deneyim sunuluyor bize. Oyunda ana karakterimizle ilerliyor, zombilerden kurtulmaya çalışıyor ve oyun içinde verdiğimiz kararların sonuçlarını görüyoruz. Oyunda hayatta kalmaya çalışırken aynı zamanda hikayenin gidişatına da dokunabiliyor ve burada gerçekten üst düzey bir deneyim kazanabiliyoruz.

 

 

 

The Walking Dead dünyasında geçen ancak farklı karakterlere odaklanan bu yapımda bir yandan Lee isimli karakterle maceramıza başlıyoruz ancak ilerleyen dönemlerde ve maceralarda bu gidişat çok değişiyor, bir yandan da farklı bir karakterle aynı şekilde ilerleyebilir. Oyun zaman zaman aksiyon dozunu artırmaya hazırlanırken bir yandan da hikayenin gidişatının gerçekten merakımızı uyandıran bir yapıya sahip olduğunu görebiliyoruz.

 

Eğer bu tarz oyunları seviyorsanız mutlaka bu oyuna göz atıp oynamanızı tavsiye ederim. Oyun gerçekten de dizileri andıran sürükleyici bir yapıya sahip. Bu yapıyla toplam 4 periyotta ilerlemeye başlıyoruz ve final periyoduyla hikayeyi sonlandırabiliyoruz. Tek nefeste başlayıp bitirebileceğiniz yapım, hikaye kapsamında gerçekten duygusal ve sürükleyici bir yapıya sahip. Bu arada bu oyunu birden fazla kez oynadım ve kesinlikle oynamanızı tavsiye ederim. Oyun oldukça ideal bir oyun süresine ve gerçekten oynamaya, vakit geçirmeye değer bir yapıya sahip.

 

 

 

Ayrıca yukarıda da belirttiğim gibi 400 Gün ek paketi oyuna yeni bir soluk getiriyor ve bu ek paketteki karakterler bir yerden ana hikayeye bağlanıyor. Dolayısıyla bu ek paketle farklı karakterlerin neler yaşadığını biliyoruz ve bu bağlamda ana hikayenin temasını çözmeye çalışıyoruz. Şaşıracağımız, ilgimizi çekecek noktalar tam da burada. Güzel bir ek paket olduğunu söyleyebilirim.

 

Öte yandan The Walking Dead: Michonne’un ek pakette kendine ait bir hikayesi bulunuyor. Bu bağlamda bize uzun vakitler geçirebileceğimiz bir bina teklif ediliyor. Burada yine Michonne isimli karakteri kontrol ediyoruz, burada ana karakterin başına ne geldiğini görebiliyoruz, burada da yine yapacağımız seçimlerle hikayenin gidişatına dokunabiliyoruz. Dolayısıyla burada vereceğimiz kararlarla hikayenin sonuna gelebilir ve gerçekten de bu ek pakette ilginç detayların yer aldığını söyleyebiliriz.

 

Tüm bu içerikler ve uzun oynanış süresi Steam’de 19 Türk Lirası karşılığında mevcut olup, indirimli olarak satın alabileceğiniz ve uzun süre keyifle kullanabileceğiniz bir yapıya sahiptir. Bu nedenle size bu paketi öneriyorum.

 

Hellblade: Senua’nın Kurban

 

 

 

Ninja Theory ekibinin biz oyunculara sunduğu karanlık odaklı aksiyon macera oyunu gerçekten oynadığım en atmosferik yapımlardan biri. Oyun güzel bir yapıya sahip ve arka planda bize anlatılan hikaye ile oyun içerisinde ilerlemeye başlıyoruz. Steam indirimleri kapsamında 7 Türk lirasına satışa sunulan bu yapım, gerçekten alınıp oynanması gereken oyunlardan biri.

 

Yapımda Viking çağından kalma bir Kelt savaşçısı olarak yer alıyor ve burada bir kadın karakteri kontrol ediyoruz. Kadın karakter, sevdiği kişinin ruhunu huzura kavuşturmak için çıktığı macerada garip yaratıklarla karşılaşabiliyor ve oyundaki aksiyon sistemi oyuncuları gerçekten tatmin ediyor. Oyunda çok üst düzey bir aksiyon sistemi bulunmuyor ancak bu aksiyon sistemi gerçekten oyunculara vurma hissinin ön planda olduğunu ve gerçekten yeterli olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla aksiyon sisteminin oldukça iyi sunulduğunu söyleyebiliriz.

 

 

 

Aksiyon sisteminin dışında oyunun atmosferleri ve mekanları da gerçekten ilgi çekici ve oyundaki yerimizi alabiliyoruz. Oyunda doğrusal bir yapının bulunduğunu ve bu doğrusal yapıyla ilerleyerek daha karanlık alanlara ve binalara girebildiğimizi ve orada da çeşitli bulmacalarla karşılaşabildiğimizi belirtmiştik. Bulmacaların zorluğu elbette zaman zaman zor olsa da her zaman gitmediğimiz yerlere gidip, açığa çıkmamış sırları ortaya çıkarmaya çalışmak zorundayız.

 

Oyunda yine seçebileceğiniz çeşitli zorluk seviyeleri mevcut. Kolay, orta ve zor modlar arasında seçim yapabileceğiniz bu yapımda hikaye istediğiniz gibi başlıyor ve aynı zamanda bu hikaye hem orta sahneler hem de karakterler arasındaki diyaloglar ile destekleniyor. Oyundaki animasyonlar da gerçekten üst seviyede olup, karakterimizin korktuğu ve şaşırdığı anlardaki yüz ifadeleri mutlaka görülmesi gereken durumlardır. Dolayısıyla bize gerçekçi olarak keyifli bir deneyim sunuluyor ve ilerledikçe hem irili ufaklı düşmanlarla hem de farklı işveren savaşlarıyla karşılaşabiliyoruz.

 

 

 

Hellblade: Senua’s Sacrifice’daki düşman çeşitliliğine bakacak olursak oldukça yeterli seviyede olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu yeterlilik tabi ki oyuncudan oyuncuya farklılık gösterebiliyor çünkü oyunda hep aynı tip yaratıklarla karşılaştığınızı görebiliyorsunuz, ayrıca bazı yaratıkların kalkanları olduğunu ve bu kalkanları indirmeden onlara vuramayacağınızı da ortaya koyuyor, hatta onların peşinden gitmeden onları alt edemezsiniz. Dolayısıyla oyunda o kadar farklı yaratıklar mevcut ancak bu düşmanlarla her zaman bir arada savaşmadığımız için çok da sıkıcı olmadıklarını söyleyebiliriz.

 

Karanlık bir atmosfere sahip, karmaşık bir duyguyu hedefleyen Hellblade: Senua’s Sacrifice’ı mutlaka oynamanızı tavsiye ederim. Nitekim hoş atmosferi ve ilgi çekici içeriğiyle bizlere sunulmaktadır.

 

İÇERİ

 

 

 

Playdead ekibinin biz oyun severlere sunduğu karanlık atmosfere sahip platform macera oyunu, bize terk edilmiş ve yalnız bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Oyunda platform unsurlarının yanı sıra bulmaca içerikleri de bizlere sunuluyor ve bulmacaları çözmeye çalışarak oyundaki karakterimizi kontrol edebiliyoruz.

 

Yapım içerisinde bir çocuğun olduğu ve bu çocuğun karanlık bir projenin merkezinde yer aldığı farklı alanlara ilerleyebiliyoruz, orada neler olup bittiğini bulmaya çalışıyoruz ve arka plandaki hikayenin sırlarını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. ve bize sunulan içerik. Oyunda bulunduğumuz süre boyunca bu alanların karanlık bir atmosfere sahip olduğunu görebiliyoruz ve aynı zamanda oradaki bulmacaları çözmek için elimizden geleni yapmak üzere yola çıkıyoruz. Mesela oyunda bir kasayı aşağıya atmaya çalışıyoruz ve bu kasayla yolumuzu açabiliyoruz. Dolayısıyla oyunda bu çevresel unsurları kullanarak açabileceğiniz çeşitli yollar var, böylece kendi yolumuza devam edebiliriz.

 

 

 

Türkçe dil desteğine de yer verilen yapımda gerçekten ilgi çekici atmosferler, arka plan sesleri ve içerikler parçalara aktarılıyor. Oyun yandan görünüş yapısıyla bizlere yeni bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Bu deneyimle birlikte oyunda sürekli ilerlemeye çalışıyoruz ve arka plandaki unsurların da aynı anda aktığını görebiliyoruz. Örneğin oyun ilerledikçe arka planda bazı çocukların olduğunu görebiliyoruz ve onların hareket ettiğini, farklı bir hamle yaptığını, arka planda canlı içeriklerin olduğunu deneyimleyebiliyoruz. Bu da oyuna çeşitlilik katan unsurlar arasında yer alıyor ve atmosferi güzelleştiren detaylar bu formda karşımıza çıkıyor.

 

Oyunda ilerlerken ve yağmurun altında yürürken gerçekten hoş ve ilginç bir ses deneyimiyle karşılaşabiliyoruz, gerçek hayatta da gerçekten yağmurun altında yürüyormuş gibi hissedebiliyoruz. Dolayısıyla oyunun atmosferi ve atmosferik sesleri gerçekten üst düzeyde görünüyor. Aslında oyunu deneyimlemek için elbette bir kulaklığa sahip olmanız gerekiyor ve ancak bu şekilde en iyi deneyimi elde edebiliriz.

 

 

 

Oyundaki hikaye biraz muğlak bir şekilde bizlere aktarılıyor ve oyunun sonunda bazı soru işaretleriyle karşılaşabiliyoruz. Dolayısıyla oyunun hikayesi bize doğrudan aktarılmadığı için elbette bu hikayeye kendi yorumlarımızı da ekleyebiliriz. Bu tarz içeriklere sahip bu oyunu denemenizi tavsiye ederim ve ucuz haliyle gelen bu oyun bize yaklaşık 2-3 saatlik bir deneyim yaşatıyor ve oynayış tarzınıza göre oyunu daha kısa veya daha uzun sürelerde bitirebiliyorsunuz. Kısacası oyun hem atmosferi hem de ortam sesleriyle dikkat çekiyor. Oyuncuların beğenisini kazanan bir yapım olarak pazardaki yerini koruyor.

 

Steam indirimlerine dahil olan ve mutlaka denememiz gereken projeler arasında yer alan INSIDE 13 Türk Lirası fiyatla satışta. İndirim kapsamında elbette yukarıda da belirttiğimiz gibi 20 TL ve altındaki oyunları bu haberimizde derliyoruz ve siz de oyundaki yerinizi alabilirsiniz. Bu tarz oyunları seviyorsanız ve ilgi çekici hikaye içerikleri ve platform unsurlarıyla karşılaşmak istiyorsanız bu oyuna göz atabilir ve deneyebilirsiniz. Oyunun bir de demo versiyonu bulunuyor. Bu demo sürümü ile oyundaki yerinizi alabilir ve oyunun nasıl bir yapıya sahip olduğunu görebilirsiniz. Bu nedenle demo sürümünü deneyerek oyunu satın alıp almayacağınıza karar verebilirsiniz.

 

Batman: Arkham Koleksiyonu

 

 

 

İçinde Batman: Arkham Asylum Game of the Year Edition, Batman: Arkham City – Game of the Year Edition ve Batman: Arkham Knight oyunlarının yer aldığı Batman: Arkham Collection sürümü gerçekten de satın alınması ve pakete eklenmesi gereken paketler arasında yer alıyor. kütüphane. Yer aldığınız yapımda hikayeyi 3 farklı oyunla sonlandırıp Batman macerasına burada başlayabiliriz.

 

İçinde 3 farklı oyunun yer aldığı bu yapım şu anda indirimler kapsamında 15 Türk lirasına satılıyor, yani gerçekten geniş bir maceranın bizi beklediğini söyleyebiliriz. Paketteki ilk oyunla birlikte daha doğrusal ve daha küçük bir bölgeyle karşılaşırken diğer oyunlarla bu kapsam daha da genişliyor ve Batman karakteriyle burada yerimizi alabiliyoruz. Bildiğiniz gibi Batman karakterinin aksiyon şeması gerçekten üst düzey bir formda karşımıza çıkıyor, burada düşmanlarla çeşitli kombolar yapıp onları toplu halde alt edebiliyoruz.

 

 

 

Elbette film evreninden çıkan yapımda farklı kötülüklerin bizlere sunulduğunu görebiliyoruz ve her oyunda farklı kötülüğün ikonik karakterleri ile karşılaşabiliyoruz. Dolayısıyla burada Joker’den Harley Quinn’e, zehirli sarmaşıktan kedi kadına kadar pek çok korkunç karakter var ve onlarla birlikte oyundaki yerinizi alabiliriz. Elbette bazı noktalarda hikayenin gidişatından dolayı kötü karakterlerle aramız iyi olabileceği gibi kedi hanımla da bazı ilişkiler kurabiliyoruz, bazen de bu kedi hanımla birlikte ilerlememizi sürdürebiliyoruz. Bu nedenle oyunda kullanabileceğimiz farklı karakterler mevcut.

 

Oyun özünde aksiyon ve macera sistemini bizlere aktarıyor ve aynı zamanda arka plandaki hikayeyi de bizlere sunuyor. Bu sistem sayesinde oyun içinde gerçekten tatmin edici bir deneyim yaşayabiliyoruz. Uzun süre oynayabiliriz Harcayabileceğimiz bu pakette Batman karakterinin neler yaşadığı, Batman karakteri olmadan önce nasıl bir hayat yaşadığı hakkında çeşitli bilgiler edinebilir ve bu karakterin özünü buradan öğrenebiliriz.

 

 

 

Batman maceramızda bölgenin suç oranını azaltmaya çalışıyoruz ve burada bulunan kötülükleri ortadan kaldırmaya çalışırken kendi karakterimizin yetenek ve becerilerinden faydalanabiliyoruz. Oyunda bir de yetenek ağacımız var, bu yetenek ağacı elbette yeni yeteneklerle birlikte geliyor, ayrıca burada Batman karakterine de yeni yetenekler ekleyebiliyoruz. Karakterimizin bir seviyesi var ve bu seviyeyi arttırarak farklı araçlarla düşmanlarla karşılaşabiliyoruz. Mesela yapımda olduğumuz bu dönemde Batman karakterimizin batarang nesnesi var. Bu aletle düşmanların üzerine fırlatıp onları sersemletebiliriz. Öte yandan kancamızla ulaşamadığımız bölgelere gidebilir, kancamızı daha yükseğe kaldırarak daha etkili noktalara atış yapabiliriz. Dolayısıyla oyunda bu tarz iyileştirmeler ve kişiselleştirme seçeneklerinin bulunduğunu söyleyebilirim.

 

3 farklı oyunla birlikte gelen bu paket mutlaka almamız gereken versiyonlar arasında yer alıyor. Bildiğiniz gibi Steam 20 Kasım’da Türk lirasını bu platformdan kaldırmaya hazırlanıyor ve gelecekte oyunları dolar ile almak zorunda kalacağız. Durum böyle olunca elbette bu paketler oldukça ucuz ve satın alıp kütüphaneye eklememiz gereken bir paket olduğunu söyleyebilirim.